Reklam
Reklam
Erdoğan ERKAYMAZ

Erdoğan ERKAYMAZ

dogusofsetayancik@hotmail.com

ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİNİN ALTINDA

02 Ocak 2018 - 10:14

Asgari ücret hepimizin sık sık duyduğu ve telaffuz ettiği bir kavramdır. Peki, “Asgari Ücret” nedir? Asgari ücret; bir insanın en temel ihtiyaçları olan, beslenme, barınma, giyim, ısınma, ulaşım gibi ihtiyaçlarını karşılamasına yetecek şekilde düzenlenen bir çalışma verilebilecek en düşük anlamına gelir. Devletin, belli temsilcilerin katılımıyla her sene güncellediği asgari ücret tutarı ülkede hangi iş kolunda ve hangi yasaya tabi olursa olsun, bir işçiye verilebilecek en düşük maaşı temsil etmektedir. Bir işçiye devlet tarafından belirlenen asgari ücretin altında bir ücret ödenmez.

 

                Sanırım asgari ücret için en yerinde tanımı “ekşi sözlük” te mikado adıyla söylenmiş… “Ekonomide tanımı kişinin biyolojik varlığını idame ettirebilmesi için ihtiyaç. Duyacağı minimum miktar olan, ve fakat zavllı kişiyi mümkün olmayan hafta görünmeyen küçük bir sayı.” “köleliğin günümüzde şekil değiştirmiş hali.” Sosyal medyada İlber ORTAYLI açıklamasında; “Asgari ücret 12 saat çalışıp çocuklarını zor gören evlatlarını okutan aileler belirlesin. Milyonlarca para alıp koltukta oturanlar değil” demiş. Komünist belediye başkanı Fatih Mehmet MAÇOĞLU sosyal medya hesabından; “1603 lira eşittir 355 Euro. Bizi kıskandığı iddia edilen Almanya’da asgari ücret ise 1500 Euro.”

 

                Çalışma Bakanı Jülide SARIEROĞLU 1 Ocak 2018’de itibaren geçerli olacak asgari ücretin 1603 TL olduğunu duyurdu. Türkiye’de asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Bu tutar Avrupa Birliğine üye ülkelerinin de gerisinde kaldı. Asgari ücretler genle seviyesini belirleyen temel ücret olduğundan “Asgari ücret yükseldiğinde bütün ücretler yükselir. Yurttaş da tepkisini koydu bu duruma “karar verenlerin maaşı 10 ile 30 bin arasında…” Türk-İş’in her ay yaptığı geçim şartları araştırmasına göre, Aralık 2017 itibariyle 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1608, yoksulluk sınırı 5 bin 238 TL. Bir kişinin aylık geçim maliyet ise 1989 TL bilinen bir gerçek ise bu bedel 20 milyon insanımızı ilgilendiriyor.

 

                Türk-İş Başkanı Ergün ATALAY; “Devletin resmi kurumu TUİK’in belirlediği rakam 1893 lira biz 1893 lira olsun dedik. Ortaya çıkan tablo 1603 lira buna yüksek diyenler bu parayla kendilerini denesinler. Bu parayla bırakın 30 günü 10 gün evine, iki tane çocuğuna ailesine bakabilir mi? Geçinebilecek bir rakam değil.” Diyor. Disk Başkanı Koni Beko; “Hükümet işverenle kol kola girdi, işçiye 199 TL zammı reva gördü. İşçinin ve ailesinin geçimini sağlaması mümkün olmayan bu ücrette yüzde 14,2 zam yapmakla övünmek abesle iştigaldir. Ülke ekonomisinin yüzde 11 büyüdüğünü iddia edildiği koşullarda bu fark neden asgari ücrete yansıtılmıyor?  Eğer yansıtılmış olsaydı bu ücret en az 2300 TL olması geriyor.” Diyor.

 

                Asgari ücretle çalışanlar bugüne kadar hep fedakarlık yaptılar.. Yaptırılıyorlar… Milyonlarca işçi sendikasız ve toplu sözleşmesiz çalıştırılıyor. Çalışanların yüzde 30’u sosyal güvenceden yoksun. Ülke işçilerimiz Avrupa ortalamalarının üzerinde sürelerde çalışıyorlar. Asgari ücret belirlenmesinde sermaye ve hükümet lütuf ve minnet sunar gibi belirlemeleri emekçileri üzmektedir. 2017 yılının enflasyon oranının altında kalmıştır asgari ücret.

 

                Dövizin tutulamadığı temel gıda maddelerinin zammının durdurulamadığı, alım gücünün daha eline geçmeden eridiği koşullarda yeni açıklanan asgari ücretle yaşam mücadelesi vermek zorunda kalan 20 milyon insanımızı ilgilendiren “asgari ücret’i belirleyenler “umurumuzda değilsiniz” diyorlar. Bu ücret insani bütün değerleri ayaklar altına alan seviyeye indirmiştir. İşçiler haklarını alabilmeleri için; toplu sözleşmeli, iş güvenceli, sosyal güvenlikçi, insanca, eşit ve adil ücret alabilmeleri için bilinen anamda sendikalı olmalıdır. Yoksa asgari ücret komedini her yıl yaşatırlar…

Bu yazı 23374 defa okunmuştur.